Bursa'ya pekçok kez gitmiş olmama rağmen ancak şimdi yazmayı uygun gördüm:)Nedenini sormayın...Tamam sorduğunuzu farzederek açıklıyorum: Belki tembellik, belki ihmal...
Sevgili arkadaşlarımız; ŞEF ve AY'ın daveti üzerine bu haftasonu rotada yine Bursa vardı..Maksat görmek görüşmekti ama buna küçük bir Bursa turu ve Cumalıkızık ziyareti eklemek bana da malzeme çıkardı hani..
Daha önceki Bursa ziyaretlerimde Uludağ, Tophane, çeşitli müzeler, hanlar falan tarafımdan dolaşılmıştı ama Cumalıkızığa gitme fırsatım olmamıştı.O sebeple fotoğraflar üzerinden genel bir Bursa ve Cumalıkızık anlatısı olacak bu yazımda.
Bursa Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olmas sebebiyle pek çok tarihi esere sahip.Yine Ulu Camii de Bursa da görülecek yerler arasında yerini alır. Ayrıca Muradiye'yi de gezmenizi tavsiye ederim..
O zaman konuyu daha dallandırmadan Cumalıkızık'tan girelim olaya:) Bildiğiniz üzere Emrah'ın başrolünde oynamış olduğu Kınalı Kar dizisi ile adını duymayan kalmadı bu şirin köyün. Ha ben izledim mi bu diziyi ,izlemedim ama köye Cumalıkızık'tan ziyade Kınalıkar Köyü denildiği için duymak durumunda bırakıldım:)
Kuşaktan kuşağa aktarılan söylenceye göre
Tokat dolaylarında yaşamakta olan Oğuz boylarından Kızıklar, Karakeçili
aşiretinin bulunduğu bölgelere göç ederek Ertuğrul Gazi’den yerleşmek
için yurt isterler. Ancak Karakeçili aşireti, Kızıklar’ın bu istemine
karşı çıkar. Bunun üzerine Ertuğrul Gazi, düşmanlıklar doğmaması için
Kızıklar’a, Uludağ’ın o zamanki adıyla Keşiş Dağı’nın kuzey eteklerinde
yer gösterir.
İki Oğuz boyu arasında sürekli dostluk sağlamak için de, Kızık boyu
beyinin 7 oğlunu Karakeçili aşiretinden 7 güzel kızla evlendirilir.
Kızık beyinin 7 oğlundan Cumali Bey, ailesi ve yakınlarıyla günümüzdeki
Cumalıkızık’ta, Fethi Bey Fethiyekızık’ta (Fidyekızık), Hamlı Bey
Hamamlıkızık’ta, Dal Bey Dallıkızık’ta, Bayındır Bey de
Bayındırlıkızık’ta yurt kurarlar. Derekızık ile Değirmenlikızık’ın
kimler tarafında kurulduğu söylencede yer almaz.
Bu yaygın bir söylence. Gerçekliği kesin değil. Cumalıkızık ve diğer
Kızıkların adlarının nereden geldiği konusunda bilimsel bir uzlaşı
sağlanabilmiş değildir. Ancak “Kızık” sözcüğünün Bursa yöresindeki Yörük
Türkçesinde “derbent” anlamına gelen “kısık” sözcüğünden zamanla
dönüşmüş olabileceği de düşünülebilir.
1685 tarihli Vakfiye’de yer aldığı üzere Cumalıkızık, bir Osmanlı Vakıf
Köyüdür. Köyün kuruluşu Orhan Gazi (1326 – 1360) dönemine değin
götürülebilir.
Osmanlı Dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan ve 700 yıllık
geçmişi olan Cumalıkızık, bu özellikleriyle gelecek kuşaklara
aktarılmaya çalışılmaktadır.
Aracı köyün içindeki ilköğretim okulunun otoparkına parkedip köyü dolaşmaya başlıyoruz. ŞEF'in daha önce gitmiş olduğu ve kahvaltısından pek memnun kaldığını söylediği Mavi Boncuk adlı mekanı aramaya koyuluyoruz. Neyse ki küçük bir köy olduğu için çabucak buluyoruz mavi boncuğu. Hava ,yağışlı ve soğuk olduğu için içeri geçiyoruz ,cayır cayır yanan sobanın yanı başındaki masalardan birine kuruluyoruz.Masaya kurulmamızla semaverin yanımızda bitmesi bir oluyor neredeyse. Sonrasında nefis bir kahvaltı...Özellikle peynir çeşitleri ve kızartılıp tereyağı sürülmüş ekmeği akılda kalıcı oldu..
Kahvaltıdan sonra Cumalıkızığın şirin evleriyle çevrili daracık sokkalarında dolaşıp ,etrafı fotoğraflayarak bu ziyaretimizi de sonlandırıyoruz. Baharda ya da kar yağdığında nasıl da güzel görünceğini hayal ederek geçiyoruz üzüm asması çevrili evlerin yanından...
Ha unutmadan oralara gidip köylü teyzelerin sattıkları tarhana,erişte,reçel ya da yün ürünlerinden almadan dönmek olmaz...
Bursanın içinde de köylerinde de görülmeye değer pek çok yer var. Özellikle ,Ülkü Pastanesi'nden o muhteşem eklerlerden ve marshal adındaki tatlılardan alıp, Bursa'nın tepeden manzarasını izlemek,tarihi saat kulesini görmek ve yanında da çay yudumlamak için Tophane ye gidin.Gezilecek görülecek bir sürü tarihi doku var Bursa'da...(Ekler sevmeyen bana ekler yedirten bir pastane,Teşekkürler arkadaşlar:)
Bu haftasonu buraları gezdik ama baharda da bir Tirilye gezisi vardı şimdi onu da yazmazsam haksızlık olur. Tirilye, (diğer adı Zeytinbağ) de gerçekten görülmeye değer yerlerden.
Bizans
döneminde Bursa konsülünden kovulan üç papazın kurduğu bir köy,Trilye. Mudanya ilçesine bağlı... II. Bayezid
döneminde İstanbul’dan 30 hane Türk’ün getirilerek yerleştirildiği ve
eski kayıtlarda Kitai’nin iskelesi olarak anılmakta olan köy,
Osmanlı döneminde Rumların büyük çoğunlukla yaşadıkları zengin bir
yerleşim yeri idi.
Özellikle zeytin ve zeytinyağı dünyaca tanınmıştı.
İpekböcekçiliği ve şarap üretimi ile balıkçılık da önemli uğraşlar
arasında geliyordu.
Taş
mektep, imarethane ve kiliseyi görüp köyü geziyoruz, en yüksek tepedeki çamlık
kahvesinden İmralı adasını ve Armutlu yarımadasını seyrediyoruz.Sonra tekrar sahile inip çok şirin bir çaybahçesinde köyden aldığımız mis kokulu ekmekle çaylarımızı yudumlarken bir hatıra fotoğrafını da ihmal etmiyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buradan Yorumlayın Yahu!